Mehmet Ali Boğday’ın kahveyle tanışması çocukluk yıllarına dayanır. İlkokul çağlarında bulaşıkçılık yaparken, kahve kokusunun büyüsüyle tanıştı ve o günden beri kahveye olan ilgisi giderek büyüdü. Restoran yönetimi konusundaki deneyimlerini bir adım ileriye taşımak istediğinde, her zaman aklında kahve vardı. Yurtdışında kazandığı ilk birikimlerle, 2010 yılında Truva Restoran’ı açarak bu tutkusunu hayata geçirmeye başladı. Truva Life Otel’in kurucularından biri olarak, Samandağ’ın ilk büyük otelini açarak bölgeye istihdam ve turizm kazandırdı. Ancak Mehmet Ali için bu başarılar, sadece bir başlangıçtı. 

Kahveye olan ilgisini profesyonel bir platforma taşımak isteyen Mehmet Ali, kendi restoranında özel bir kahve bölümü oluşturdu ve misafirlerine bu büyülü içeceği sunmaya başladı. Bu deneyim, ona kahve konusunda daha fazla bilgi edinme ve farklı demleme tekniklerini keşfetme fırsatı sundu. Yıllar içinde, sadece kahve içmenin ötesine geçerek kahve çekirdekleriyle oynayan ve en iyi lezzeti yakalamaya çalışan bir kahve tutkunu haline geldi. 

Kahveye olan ilgisini profesyonel bir platforma taşımak isteyen Mehmet Ali, kendi restoranında özel bir kahve bölümü oluşturdu ve misafirlerine bu büyülü içeceği sunmaya başladı. Bu deneyim, ona kahve konusunda daha fazla bilgi edinme ve farklı demleme tekniklerini keşfetme fırsatı sundu. Yıllar içinde, sadece kahve içmenin ötesine geçerek kahve çekirdekleriyle oynayan ve en iyi lezzeti yakalamaya çalışan bir kahve tutkunu haline geldi. Bu tutku, 200 yıllık tarihi bir Ermeni-Fransız ruhban okulunu ihya ederek açtığı Samfranss Oteli’nde kendi kahve markasını yaratma fikrini doğurdu.

, Mehmet Ali’nin kahveye olan derin sevgisinin, yıllar içinde bir markaya dönüşmesiyle hayat buldu. İlk şube, otelin birinci katında açıldı ve yerel halkın ilgisiyle karşılandı. Her fincan, Antakya’nın eşsiz kültürel mirasını ve kahve çekirdeklerinin dünya çapındaki kalitesini bir araya getiriyordu. Bu butik kahve dükkanı, kısa sürede bölgenin gözde mekanlarından biri haline geldi. 

Ancak, Türkiye’nin en büyük depremlerinden biri olan 6 Şubat’taki deprem, Mehmet Ali ve ailesi için büyük bir yıkım oldu. İşletmeleri ciddi hasar gördü, şehri sarsan bu felaket, birçok insanın hayatında olduğu gibi, Mehmet Ali’nin hayatında da derin izler bıraktı. Fakat onun mücadeleci ruhu ve azmi asla kırılmadı. Pes etmek yerine, zorluklarla başa çıkmayı tercih etti ve depremden sadece aylar sonra ikinci şubesini Çevlik’te açma kararı aldı. Bu yeni şube, Mehmet Ali’nin hem kendisi hem de ailesi için bir yeniden doğuş simgesi oldu. Depremin en çok etkilediği Samandağ deniz bölgesinde üçüncü şubeyi açarken, Mehmet Ali sadece bir iş adamı olmanın ötesine geçerek, hem topluma hem de bölge halkına umut vermeye devam etti.

, bu zorlu dönemde bile müşterilerine en kaliteli kahveyi sunmaktan ödün vermeyen, yerel halkla bağını her geçen gün güçlendiren bir marka olarak büyümeye devam etti. 

Bugün, Mali’s Cups Coffee, her fincanda bir hikaye anlatır. Bu hikaye, Mehmet Ali’nin kahveye olan aşkı, kahve çekirdeklerine gösterdiği özen ve markanın temel değerleriyle harmanlanır. Bizim için kahve sadece bir içecek değildir; bir kültür, bir deneyim ve paylaşılması gereken bir tutkudur. Her fincanda Antakya’nın tarihini, kahve çekirdeklerinin eşsiz yolculuğunu ve Mehmet Ali’nin bu yolculuktaki kararlılığını bulabilirsiniz. 

Mali’s Cups Coffee olarak, büyük bir şirket olma hedefi gütmüyoruz. Her zaman bir kahve, bir müşteri ve bir mağaza anlayışıyla hareket ederek, küçük adımlarla büyümeye inanıyoruz. Her yeni şube, bu anlayışımızı pekiştiriyor ve müşterilerimize sadece bir kahve değil, unutulmaz bir deneyim sunuyoruz. Kurucumuz Mehmet Ali Boğday, kahveye olan tutkusuyla başlayan bu yolculukta, kaliteli kahve deneyimini dünya çapında bir marka haline getirmek için kararlılıkla çalışmaya devam ediyor. Bizim hikayemiz, bir kahve dükkanından çok daha fazlası; bu, sevgiyle işlenmiş, tarih ve kültürle harmanlanmış bir kahve serüvenidir. 

Mali’s Cups Coffee, sadece kahve severleri değil, aynı zamanda toplumu ve çevreyi de kucaklayan bir markadır. Her yeni mağaza açılışında, her yeni kahve demleyişinde bu hikayeyi yazmaya devam ediyoruz. Her yudumda, kahvenin gücünü ve kültürün derinliğini hissetmeniz için buradayız. Bizimle bu serüvene katılın, her fincanda bir hikaye anlatılsın.